info@diyabetleyasamdernegi.com

0 544 749 07 07

Diyabet ve Genel Sağlık

Diyabetlilerde Göz Sağlığı

Diyabetik Retinopati Gözünüzü Tehdit Etmesin

Retinopati Neden Olur?

Halk arasında şekere bağlı göz tutulması olarak da bilinir. Kan şekerinde yaşanan ani yükseliş veya düşüşler, gözün sinir tabakası ve damarlarını zedeleyerek diyabetik retinopati hastalığına sebep olabilir.

Göze uygulanacak girişimler, kişiye ve göze ait faktörler dikkate alınarak belirlenir. Erken tedavi edilmezse retinopati ciddi görme kayıplarına yol açabilir.

Diyabet teşhisi konan hastaların hiçbir şikayetleri olmasa dahi her yıl göz muayenesi olmaları önerilmektedir.

Retinopatide Tedaviler Çeşitlilik Gösteriyor

Diyabetik retinopatinin tedavisinde lazer fotokoagülasyon uzun yıllar altın standart olarak kabul edildi. Lazer tedavisi aslında ışık enerjisi kullanarak sinir tabakasını yakma işlemidir. Bu işlem görme kaybı riskini yarıya indirir ve etkisi genellikle kalıcı olur. Fakat sinir tabakasında oluşturulan etkiye bağlı olarak bir miktar fonksiyonel kayıp kaçınılmaz olabilir.

Diyabetik makula ödeminde 2002 yılından itibaren kortizonlu ilaçların göz içine uygulanmasıyla tedavide önemli bir aşama kaydedildi. Bu ilaçlarla lazerle elde edilemeyen görme artışları sağlanabilir. Ancak katarakt gelişimi, göz tansiyonundaki artışlar gibi ciddi yan etkilerin ortaya çıkması ilacın etkinliğini sınırlandırabilir.

Yeni tedavi seçeneklerinden damar büyüme faktörü karşıtı olan bir antikor (Anti-VEGF). göz içine enjeksiyonuyla daha yüksek görme kazanımları ve korunması elde edilirken, yan etkileri de kortizona göre çok daha az olabilir. Yakın zamanlarda yan etkisi daha düşük, etki süresi daha uzun göz içi kortizonların da piyasaya çıkmasıyla tedavi seçenekleri daha da arttı.

Tedavi seçiminin yapılmasında muayene ve tetkik sonuçları olduğu kadar kişinin genel sağlık durumu, geçirmiş olduğu göz ameliyatları, daha önceki tedaviler gibi faktörler de etkili olur.

Diyabetlilerde Ayak Sağlığı

Diyabette Ayak Bakımı Neden Önemlidir? Aman Dikkat: Hissiz Ayak
Kan şekeri düzensiz ve çok yüksek seyreden diyabetlilerde, sağlıklı kişilere göre ayak problemleri daha fazla görülür. Diyabet yönetiminde ayak bakımına dikkat edilmediğinde ciddi problemler ortaya çıkabilir. “Sinir hücrelerinin etkilenmesi sonucu ayak ve bacaklarda ağrı, yanma, karıncalanma, keçeleşme, sızlama, aşırı hassasiyet ya da hissizlik gibi şikayetler hissedilir. Bir süre sonra sinir kaybına bağlı olarak ayaklarda ısıyı, basıncı ya da ağrıyı hissetmeme durumu başlayabilir. Bu aslında nöropatiyi denen sinir harabiyetini tarif etmekdir. Hissiz hale gelen ayaklarla çıplak ayakla yürümek, yanlış ayakkabı kullanmak, ayakları aşırı sıcak suyla yıkamak, tırnağı yanlış kesmek gibi hatalı uygulamalar travma ve yaralanma riskini arttırır. Bu duruma enfeksiyon da eklenirse, diyabetik ayak denilen süreç başlar. Bu süreç ayaklarda uzuv kaybına kadar gidebilir.
Diyabette Ayak Bakımı İhmale Gelmez- Ne Yapalım?
  • Ayaklar her gün kesik, sıyrık, kızarıklık, mantar, nasır, kanama, akıntı, ısı artışı gibi olağan dışı yeni bir durum açısından kontrol edilmelidir.
  • Ayaklar her gün ılık suyla yıkanmalı, özellikle parmak araları tampon şeklinde iyice kurulanmalı, ayaklar uzun süreli olarak ıslak kalmamalıdır.
  • Kuru ve çatlamış ayaklar için nemlendirici losyon veya vazelin kullanılmalıdır.
  • Aşırı sıcaktan kaçınılmalıdır. (suyun sıcaklığı 37 dereceden az olmalı)
  • Ayaklar üşüdüğü takdirde kalın çorap veya patik giyilmelidir.
  • Tuğla, sıcak şişe, elektrikli ısıtıcı, soba ayak ısıtma bu amacıyla kullanılmamalıdır.
  • Ayak tırnakları yuvarlak değil düz kesilmeli, kalın tırnaklar suda yumuşatıldıktan sonra özel bir makasla kesilmeli ya da törpülenmelidir.
  • Ayaklardaki nasırlar ve sertleşmiş deri bölümlerine dikkat edilmelidir. Asla kesici alet, kimyasal madde, nasır bandı veya flasterler kullanılmamalı, sadece kremle yumuşatılmalıdır ve sağlık ekibinden yardım alınmalıdır.
  • Çoraplar her gün değiştirilmeli, ayaklara uygun pamuklu veya yünlü mümkünse açık renkli çoraplar giyilmeli, burunları dikişsiz olmalı ve asla sentetik, naylon, lastikleri sıkı, büyük veya yırtık çorap giyilmemelidir.
  • Ayakları korumak için çıplak ayakla dolaşılmamalı, denizde, kumsalda, evde, bahçede terlik kullanılmalı, parmak arası terlik giyilmemelidir.
Diyabetliyseniz Ayakkabı Seçimizi Önemseyin
Dar ayakkabılar kesinlikle kullanılmamalı, ayakkabılar ayağa uygun ve rahat olmalı, sivri burunlu, önü açık ve yüksek topuklu ayakkabılar tercih edilmemelidir. Tabanı ayak tabanı genişliğinde kalın, derinliği ekstradan 1 cm fazla olan mümkünse bağcıklı ayakkabılar tercih edilmelidir. Çorapsız ayakkabı giyilmemelidir. Ayakkabıların içi giymeden önce, yabancı cisim olup olmadığını anlamak için kontrol edilmelidir. İç tabanlık eskimiş kıvrılmış olmamalı, dışı koruyucu özelliğini yitirmemelidir.

Ruhsal Sağlık

Yaş Alma ve Sağlık