14 Ekim 2021 Dünya Görme Günü

Dünyada en az 2 milyar kişinin görme bozukluğu veya körlük ile yaşadığını ve en az 1.1 milyar kişide körlüğe kadar varabilen görme kaybının zamanında tanı ve tedavisi yapılsaydı önlenebileceğini biliyor muydunuz?

Görme kaybına, nedenlerine, önlenebilmesine dikkat çekebilmek için 2000’li yıllardan beri Ekim ayının ikinci Perşembe günü hep birlikte Dünya Görme Günü’nü kutluyoruz. Bu yılın teması ‘GÖZLERİNİZİ SEVİNİZ’ bu da her sevdiğimiz şeyde olduğu gibi göz sağlığımızı korumakla olur.

Görme bozukluğu olan kişilerin büyük bir kısmı 50 yaş üstünde kişiler olsa da, görme kaybı her yaşta olabiliyor.

Bulunulan coğrafyaya, şartlara göre sıklığı, sıralaması değişse de, önlenebilir görme kaybının başlıca nedenlerini
-Katarakt,
-Göz kırılma kusurları,
-Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu (halk arasında söylendiği şekliyle sarı nokta hastalığı),
-Glokom (göz tansiyon hastalığı, halk arasında karasu hastalığı olarakta biliniyor),
-Göz enfeksiyonları,
-Travma
-DİYABETİK RETİNOPATİ
olarak sıralayabiliriz.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de diyabetli kişi sayısı hızla yükseliyor. Diyabetli kişilerin yaklaşık üçte birinde diyabetik retinopati saptandığı, bunların da yaklaşık üçte birinde görmeyi tehdit eden retinopati geliştiği düşünülürse, diyabetik retinopati gittikçe büyüyen bir göz sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Diyabet süresi arttıkça diyabetik retinopati görülme sıklığı da artmaktadır. Diyabet süresi 25 yıl üstündeki diyabetli10 kişiden 8’inde değişik derecelerde diyabetik retinopati saptanabilir. Ancak diyabetik retinopati geç evrelere kadar kişide herhangi bir görme şikâyetine neden olmayabilir. Henüz hastanın şikâyeti yokken saptanıp, görmeyi tehdit edecek duruma geldiğinde fark edilip, tedavisinin yapılması kişinin görmesinin korunmasında en etkin yöntemdir.

İdeal olan, diyabetli kişilerde düzenli aralıklarla gözbebeğini genişlettikten sonra detaylı göz muayenesini de kapsayan göz muayenesi yapılmasıdır.

Diyabetik retinopati sistemik bir hastalığın gözdeki organ hasarı olduğundan, görmeyi korumak için, düzenli göz muayenesinin yanı sıra kan şekeri ve diğer sistemik risk faktörlerinin de iyi kontrolü sağlanmalıdır.

Ne yazık ki, diyabetik retinopatiye bağlı görme azalması önlenebilir olduğu halde; ihmal, bilgisizlik veya çeşitli nedenlerden dolayı diyabetik retinopati halen orta veya ciddi derecedeki görme kaybının önde gelen nedenlerinden.

Diyabetli kişilerde düzenli göz muayenesi ile görmeyi tehdit eden ve sinsi seyredebilen göz tansiyon hastalığı gibi diğer göz hastalıkları da saptanarak gecikmeden tedavilerinin yapılabileceğini de hatırlatmak isteriz.