Bugün 14 Mart, Tıp Bayramı.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın tam da bu zamanlara rastlayan “Giderlerse gitsinler” konuşması pandemiden ülkeyi büyük bir başarıyla çıkaran yorgun tıp camiasında hiç beklemediği bir hayal kırıklığı oluşturdu.

Bu ülkede bir doktor kolay yetişmiyor.

Tıp bilimi eğitimi bu ülkenin en uzun ve en güç eğitimlerinden birisi.

Aslında tıp eğitimi bir insan mühendisliği eğitimi.

Bu dünyanın en zorlu eğitiminde bir tıbbiyeliye, anne karnından başlayarak ölümden hemen önceki ana kadarki yaşam sürecinde insanı yaşatma sanatı öğretilir.

Türkiye’de modern tıbbın kuruluşunda Atatürk’ün ileri görüşlülüğü ile ülkenin kapılarını açtığı ve üniversitelerde kürsü verdiği Nazi döneminin Almanya’sından kaçan dönemin en ünlü bilim insanlarının ve onların yetiştirdiği hocaların çok önemli rolü var.

Ülkemizdeki tıp eğitimi (tüm sorunlara ve engellere rağmen) halen dünyanın en saygın ve başarılı eğitimlerinden birisi.

Ama bu ülkede doktor olmak için imkansızı başarmak gerek.

Bir öğrencinin tıp fakültesine kabul edilmesi için üniversite sınavına giren milyonlarca aday içinde ilk yüzde 5’e girebilmesi gerekir.

Daha sonra bu genç, dünyanın en zor lisans eğitimini alır. En zor sınavlardan geçer.

Bu sınavlarda hata olmaz, hoşgörü olmaz; çünkü söz konusu olan insan hayatlarıdır.

Mühendislik, hukuk, siyasal bilimler ya da uluslararası ilişkiler fakülteleri dört yılda diploma verirken tıp fakültelerinde bu süre altı yıldır.

Altı yıl sonra bu gençler sadece okulu bitirirler, hekimlik yapamazlar, çünkü sağlık bakanlığı diplomayı almak için iki yıl mecburi hizmet koşulu koymuştur, pratikte doktorluk süresi sekiz yıldır.

Bu doktor uzman olmak isterse dünyanın en zor sınavlarından birisine, TUS’a girmesi, kazanabilirse dört yıl daha ihtisas süresi ve arkasından uzmanlık diploması için iki yıl daha mecburi hizmet yapması gerekir.

Uzmanlık için gerekli süre toplam 14 yıla çıkar.

Bu uzmanın endokrinoloji ya da onkoloji gibi bir alanda üst ihtisas yapması için üç yıl daha uzmanlık eğitimi almasının ardından iki yıl daha mecburi hizmet yapması gerekir.

Toplam 19 yıl sonra (bir yıl askerlikle birlikte 20 yıl) bu doktor alanında uzmanlaşmış olarak hayata başlayabiliyor.

Bu ne demek biliyor musunuz? Bir mühendisin, hukukçunun ya da kaymakamın emeklilik hayatını planladığı sürede bir uzman doktorun ancak hayata yeni başlıyor olması demek.

Prof. Dr. Temel Yılmaz’ın 14.03.2022 tarihinde Haber Türk’te yayınlanan yazısının tamamını okumak için lütfen burayı tıklayınız.